Özet


Reklamlarda Kadın Ayrımcılığının Eleştirisi

İnsanlar konuşurken, düşünürken ve herhangi bir eylemde bulunurken her şeyi yorumlar. Zira yorumlama, içinde bulunduğumuz dünyayı algılamamızda bize yol gösterir. Okuduğumuz bir romandan bir karakter ile kendimizi eşleştirerek kendimizi ona yakın hissetmemiz, bu yorumlama yeteneğimiz sayesinde mümkün olur. Yorumlama edimimiz bir çeşit arayıştır. Bu arayışın her daim aktif olduğu göz önünde bulundurulursa, iletişimin önemli bir ögesi olan reklamların, hayatımızdaki önemi daha da belirginleşecektir. İnsanlar, gün içinde bilinçli ya da bilinçsiz karşı karşıya kaldığı tüm reklamları tekrar unutur. Ancak sık sık karşılaşılan bilinçsiz de olsa bu karşılaşmalar bir noktadan sonra o kişinin dünyasının bir parçası haline gelir ve yeni bir yorum olmaktan sıyrılarak hayatın bir parçası gibi kabul edilerek sıradanlaşır. Reklamların başarısı da buradan kaynaklanır. Hayatımızda böyle önemli bir rol oynayan reklamların üreticileri bu eylemlerinde elbette özgürdürler. Ancak reklamlarda insan onuru korunmak zorundadır. Bu savdan yola çıkarak bu çalışmanın amacı Türk ve Alman reklam metinlerinde kadınların nasıl ve hangi bağlamda aktarıldığını karşılaştırmaktır. Bu karşılaştırmada kaçınılmaz olarak resimler, semboller, renkler ve tüm bunların birbirleri ile beraber kullanımları, söz sanatları ve cümlelerden faydalanılacaktır. Dil karşılaştırması da sözcük seçimi, cümle dizimi, kullanılan sıfatlar ve isimler çerçevesinde şekillenecektir. İki dilde kullanılan kadın imgesine dair kullanılan her şey kuşkusuz ki, bu iki toplumdaki kadının sosyal konumunun belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Böyle bir karşılaştırma çalışmasının amacı, birbirine herhangi bir yakınlığı olmayan bu iki dildeki kadın imgelerinin benzerlikleri, ortak noktaları ya da farklılıklarını kültürel ve dilsel düzlemde belirginleştirmektir.



Anahtar Kelimeler

Reklamda Kadın, Türkçe Reklamlar, Almanca Reklamlar


Kaynakça